Yeşil Proje Yönetimi: Çevresel Sürdürülebilirlik Stratejileri
Günümüzde çevresel sürdürülebilirlik, proje yönetiminin temel taşlarından biri haline gelmiştir. Çünkü her bir uygulama çevre ile uyumlu olduğu müddetçe devam edebilmektedir. Bu bağlamda, proje faaliyetlerinin çevresel sürdürülebilirlik sağlayabilmesi için izlenmesi gereken yol haritası bulunmalıdır. Bu yol haritası hem doğal kaynakların, hem de ekosistemlerin korunmasını amaçlamaktadır. Belirlenen hedeflere ulaşmak adım adım uygulanabilecek stratejiler geliştirilmelidir. Bu stratejilerin belirlenmesi için ise bir planlama süreci gerekmektedir. Süreç planlama aşaması her biri dikkatle tasarlanmış adımları içermelidir. Yani projenin ilk adımından son adımına kadar var olan bir süreci barındırır.
Sürdürülebilirlik her projen için önem arz etmektedir. Çevresel sürdürülebilirlik de bunlardan birisidir. Çevresel Sürdürülebilirlik hedefleri ise bahsedilen yol haritasında ilk adım olarak belirlenmeli ve uygulanabilirliği test edilmelidir. Bu hedefler; zaman, mekan ve şartlara göre değişiklik göstermektedir. Bunlar; karbon ayak izini azaltma, su tüketimini minimize etme, atık yönetimi gibi alanlarda olabildiği gibi ekosistemdeki her bir hususu barındırabilmektedir.
Çevresel Sürdürülebilirlik yönündeki faaliyetlere başlamadan önce muhakkak mevcut durum analizi yapılmalıdır. Bu doğrultuda proje alanının ve mevcut faaliyetlerin çevresel etkileri belirlenmelidir. Bu analiz projenin gerçekleşmesinde çevresel faktörlere olan etkiyi barındırmakla beraber, aynı zamanda çevresel faktörlerin faaliyetlere olan olası etkilerini de içermektedir. Yani bu analizler aynı zamanda proje faaliyetleri ile çevresel faktörler arasındaki uyumu, uyumsuzlukların ise sebeplerini de ortaya koymaktadır. Aynı zamanda, bu analiz, çevresel riskleri belirlemenin yanı sıra, fırsatların belirlenmesine de yardımcı olacaktır.
Yapılan analizler sonucunda projenin çevresel etkilerini belirlemek için kapsamlı bir ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporu hazırlanmalıdır. Rapor analizlere dayanarak projenin çevreye olan olası etkiler üzerine durmaktadır. Çevreye olan olası etkiler; hava, su, toprak, biyolojik çeşitlilik ve insan sağlığı üzerindeki olası etkileri içermektedir. Raporun daha etkili ve kapsayıcı olması adına yerel topluluklar, hükümet kurumları ve diğer paydaşlarla etkileşimde bulunarak geri bildirim alınmalıdır. Geri bildirimlere yönelik düzenlemeler yapılması mümkündür.
Projenin sürdürülebilir olması için proje tasarımının enerji verimliliği, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ve doğal kaynakların korunması gibi ilkeleri içermesi gerekmektedir. Çevresel sürdürülebilirlik, çevresel faktörlere göre değişkenlik gösterdiği için zaman, mekan ve şartlar göz önünde bulundurulmalıdır. Bu sebeple sektörel uygulamalar yakından takip edilmeli ve en iyi uygulamalar araştırılmalıdır. Proje kapsamına göre uygulanabilirlikleri değerlendirilmeli ve mümkünse projede uygulanmalıdır. Bununla beraber enerji tüketimi de bir diğer önemli konulardan birisidir. Bu sebeple oluşan atıkları minimize edebilmek gerekir. Bu doğrultuda enerji verimliliği, su yönetimi ve atık yönetimi stratejileri uygulanmalıdır.
Hazırlanmış olan stratejilerin uygulanması için detaylı bir plan hazırlanmalıdır. Plan; zaman çizelgesini, kaynakları, görev ve sorumlulukları içermelidir. Bu detaylı planlama proje esnasında ve sonrasında da sürdürülebilirlik açısından yol haritamız olabilir. Amaçlanan Çevresel Sürdürülebilirliğe ulaşmak için projenin çevresel performansı düzenli olarak izlenmeli ve raporlanmalıdır. Bu takip durumu, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak adına fayda sağlayacaktır. İlerlemeyi değerlendirmek bu şekilde mümkün hale gelebilmektedir.
Toplum farkındalığı oluşturabilmek her proje için çevresel sürdürülebilirliğe büyük katkı sağlamaktadır. Bu sebeple yerel topluluklar ve paydaşlar, projenin çevresel faydaları hakkında bilgilendirilmelidir. Bu bilgilendirme çalışmaları kimi zaman seminer ve eğitimler düzenleme yoluyla gerçekleşebileceği gibi kimi zaman broşür çalışmaları, afiş çalışmaları gibi faaliyetleri kapsayabilmektedir. Farkındalık geliştirme faaliyetlerinde gerekli görüldüğü takdirde farklı kurum ve kuruluşlardan destek alınabilmektedir. Ortak amaçlar doğrultusunda birlikte çalışmalar gerçekleştirilmesi mümkündür. Son olarak çevresel performansı iyileştirmek için sürekli geri bildirim alınmalı ve süreçler buna göre güncellenmelidir. Böylelikle duruma göre yeni stratejiler eklenebilmektedir. Sürdürülebilirlik alanında yenilikçi çözümler ve teknolojiler araştırılmalı ve projeye entegre edilmelidir. Yeni teknolojiiler ve trendlerle harmanlanarak devamlı güncellenen sürdürülebilirlik çalışmaları başarısını korumaktadır. Böylelikle proje, sürdürülebilirlik anlamında sağlamlaşmaktadır.
Çevresel sürdürülebilirliğe uyum sağlamak, proje yönetiminin vazgeçilmez bir parçası olarak görülebilir. Çünkü bunu sağlamayan projelerin gerçekleşmesi mümkün olmayabilir. Projenin başarıya ulaşması için hayati öneme sahiptir. Çevresel sürdürülebilirliği sağlayaağımız bu süreç, ön hazırlık ve planlamadan başlayarak, çevresel etki değerlendirmesi, sürdürülebilir tasarım ve kaynak yönetimi ile devam eder. Her adımda dikkatli planlama, uygulama ve izleme yapılmalıdır. Böylelikle projenin çevresel etkilerini minimize etmek mümkün olacaktır. Aynı zamanda bu durum, projenin sağlam temeller üzerine inşa edildiğinin de bir göstergesi olacaktır. Bu sayede, geleceğe daha yaşanabilir bir dünya bırakma hedefi doğrultusunda somut adımlar atılmış olur.
Selda Gökmen Tan / Merve Tatlı